MAKAMI İBRAHİM NEDİR?
Makamı İbrahim nedir? Makamı İbrahim Taşı nasıldır ve nerededir? Makamı İbrahim ile ilgili hadis var mıdır? Makamı İbrahim Kur’an’da nerede geçiyor?
Mescid-i Harâm’ın içerisinde Kâbe’ye yaklaşık 15,40 m. uzaklıkta, üzerinde İbrahim -aleyhisselâm-’ın ayak izleri olarak kabul edilen 1 cm. arayla iki çukurun bulunduğu ve Kâbe’nin inşası sırasında İbrahim -aleyhisselâm-’ın üzerine çıkıp iskele olarak duvar örmek ve insanlan hacca davet etmek için kullandığı taşa “Makâm-ı İbrâhim” adı verilir. Çok hafif san ve kırmızı kanşımı beyaza yakın bir rengi olan taşın kalınlığı 20 cm. olup kenar uzunluklanndan biri 38, diğerleri 36’şar santimetredir.
Hz. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, “Rükn (Hacerülesved) ve Makâm-ı İbrâhim cennet yakutlarından iki yakuttur. Eğer Allah onlann aydınlıklannı (ziyasını) gidermemiş olsaydı doğu ile batı arasını sürekli aydınlatırlardı” buyurmuştur (Tirmizî, “Hac”, 49).
Zaman zaman seller yüzünden Kâbe’nin duvanna kadar sü-rüklenen Makâm-ı İbrahim’in, Hz. İbrâhim -aleyhisselâm- zamanından itibaren bugünkü yerinde bulunduğuna dair rivayetler yanında, Hz. Ömer -radıyallâhu anh- zamanında yine Kâbe duvannın dibine kadar sürüklendiği yahut aslında Kâbe duvanna bitişik olduğu, ancak tavafı engellediği için halife tarafından bugünkü yerine getirildiği kaydedilmektedir.
Makâm-ı İbrâhim tabiri Kurân-ı Kerîm’de iki yerde geçer. Bunlann birinde Allah’a ibadet amacıyla yapılan ilk mâbedin Kâbe olduğu bildirildikten sonra orada apaçık nişaneler (işaretler) ve İbrâhim’in makamı bulunduğu belirtilir (Âli İmrân 3/97).
Hz. Ömer -radıyallâhu anh-‘ın Makâm-ı İbrâhim’in özellikle namaz kılınacak bir yer olmasını dilemesi üzerine nazil olduğu rivayet edilen (Buhârî, “Salât”, 32) diğer âyette ise Makam-ı İbrâhim’in namazgâh edinilmesi istenir (el-Bakara 2/125). Resûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Vedâ haccında Kâbe’yi tavaf ettikten sonra Makâm-ı İbrâhim’in arkasında iki rek’at namaz kılmış ve ilk rek’atında bu son âyeti okumuştur (Buhârî, “Salât”, 30). Ardından da Zemzem Kuyusu’na giderek suyundan içmiştir.
Makam-ı ıbrahim’i Anlamak
“Kâbe’yi insanlar için toplanma ve güven yeri kılmıştık ve ‘ibrahim’in makamını namazgâh edinin’ demiştik.” (2/125)
Kâbe kapısının birkaç metre karşısında, sarı bir mahfaza içinde yer alan Makam-ı ıbrahim denilen taşı, Hz. ibrahim’in, oğlu ismail ile birlikte Kâbe’yi yeniden inşa ederken üzerine basıp iskele olarak kullandığına inanılmaktadır. Bir başka inanışa göre o, Hz. ibrahim’in insanları hacca davet için üzerine çıktığı taştır.
Bunlardan her ikisi de mümkün olabilirse de, bizim açımızdan önemli olan, ilk defa Hz. ömer tarafından “Keşke Makam-ı ibrahim’de namaz kılsak?” diye dile getirilen talebin hemen ardından orada namaz kılınmasını emreden yukarıdaki ayetin inmesidir.
Gerek bu emir, gerekse Hz. Peygamber’in Makam-ı ibrahim’i Kâbe ile arasına alarak namaz kılması sebebiyle, tavaf sonrası kılınan iki rekat namaz izdihamın olmadığı durumlarda orada veya oraya yakın bir yerde kılınmaktadır. Hz. Peygamber, Makam-ı ibrahim’de kıldığı iki rekat namazında Allah’ın birliğini, tevhidi içeren Kâfirûn ve ıhlâs surelerini okumuştur. Ancak, hac zamanı çok kalabalık olduğu için, bu namazın tam orada değil de, tavaf edenleri engellemeyecek şekilde başka bir yerde kılınması daha uygun düşmektedir.
Hacı, kılacağı bu namaz öncesinde veya sonrasında, Hz. ibrahim misali, Allah’ın nazargâhı olan kendi gönül/kalp evini yeniden inşa ederken hangi iskeleleri kullanacağını, ayağının hangi sağlam temellere basması gerektiğini düşünmelidir. Hz. I
brahim için insanları hacca davet ederken böyle bir taşın üzerine çıkması yeterli olmuştu. Acaba hacı, insanları Allah’a davet ederken hangi seviyeye çıkmalı, nasıl bir dayanak veya basamak kullanmalıdır? Bu iskele veya basamak, ilim mi, ahlâk mı, mal mı, samimiyet mi, gayret mi, emanet mi, ehliyet mi olmalı? Yoksa hepsi mi? Allah nezdindeki mevkiin yükselmesinde, iman evinin yeniden inşa edilmesinde kullanmak zorunda olduğu iskeleler ve insanları hayra ve Hakk’a çağıracağı minberleri neler olmalı? Bunu düşünmelidir.
Faydali Bilgi
Ihram namazını Makam-ı İbrâhim’de Makam-ı İbrâhim namazı kılanla Beytullah arasında kalacak şekilde kılınması müstehabdır. Efdal olan yer budur.
Makam-ı İbrâhim’in arkasından kılmaktaki murad, âdeten ve örfen makamın arkasında yakında kılıyor görüşü sâdık olmalıdır, uzak kalıyor görüşü değil. Örneğin eğer bir kimse matafın sonunda iki rekât hacet namazını kılarsa, bu fazîlet hâsıl olmayacaktır. Eğer bir iki saflık mesafe olursa, bunda da bir beis yoktur.
Makam-ı İbrâhim’e istilâm yapılmamalı. Ona el sürülmemeli, ne de öpülmelidir. Bütün bu şeyler mekruhtur. Bu yasak sadece Makam-ı İbrâhim için geçerli değildir, aksine Mekke-i Muazzama veya diğer yerlerde bulunan bütün taşlar için geçerlidir. Nitekim Şerhu’l Umde sâhibinin yazdığına göre, Hacerü’l Esved ve Mushaf-ı Şerif’in dışında öpme meşru değildir. O hâlde taşların, kabirlerin, duvar ve direklerin öpülmesi, istilâm edilmesi câiz değildir, isterse Kâbe-i Muazzama’nın taşları, kabr-i şerifin, hücre-i saadetin veya Mescid-i Nebevî’nin duvarları, sütunları veya örtülerin olsun, çünkü tekbir ve istilâm tâzim için olmaktadır. Bu tâzim sadece Allah içindir. O hâlde her nerelerde buna müsaade edilmemişse, oralarda bunların yapılması câiz değildir.