HACCIN SÜNNETLERİ


1) Hacc-ı ifrâd veya kıran yapan âfâkî kimse için tavaf-ı kudûm yapmak sünnettir.

İzah: Hacc-ı ifrâd ve kıran ihramı giyerek gelen âfâkî hacı için de tavaf-ı kudûm yapmak sünnettir. Mekke-i Muazzama mirkat ve hilde yaşayanlar için ve hacc-ı temettü yapmak için gelen âfâkilere ise bu tavaf sünnet değildir.

2) Tavaf-ı kudûm’da reml yapmak: Eğer tavaf-ı kudûm’da reml yapılmazsa, tavaf-ı ziyarette onda da yapılmazsa, o zaman tavaf-ı veda da yapılmalıdır.

3) İmam için üç ayrı yerde hutbe okumak:

a) Yedi Zilhicce’de Mekke-i Mükerreme’de.

b) Dokuz Zilhicce’de Arafat’ta zevalden sonra, öğle namazından önce Mescid-i Nemire’de.

c) On bir Zilhicce’de Mina’da.

4) Dokuz Zilhicce gecesi Mina’da gecelemek.

5) Dokuz Zilhicce günü güneşin doğmasından sonra Arafat’a gitmek.

6) Arafat’ta gusül almak.

7) Arafat’tan imamın hareket etmesinden sonra hareket etmek.

8) On Zilhicce günü Müzdelife’den güneş doğmadan önce Mina’ya doğru yola çıkmak.

9) Müzdelife’de Arafat’tan dönerken gecelemek.

10) Arafat’ta gusül almak.

11) Mina günlerinde Mina’da kalmak.

12) Mina’dan dönerken bir lemhe de olsa, muhassabda durmak.

Bunlara ilave daha pek çok sünnetler vardır. İnşaallah haccın mesail ve efaliyle birlikte bunlar yer yer gelecektir.


SÜNNETİN HÜKMÜ

Sünnetin hükmü şudur ki; onların kasten terk edilmesi çirkindir, yapıldığında sevap kazanılmaktadır, terk edildiğinde ise ceza lazım gelmemektedir.


HACCIN MÜSTEHABLARI

Şu bilinmelidir ki; haccın müstehabları sayısızcadır. Onun için muhtasaren yazılacaktır. Geriye kalanlar da inşaallah yerlerinde gelecektir.

1) Erkekler için yüksek sesle, kadınlar için de sessizce telbiye getirmek.

2) Hacc-ı ifrâd yapan için kurban kesmek.

3) Mekke-i Muazzama’ya girmek için gusül almak.

4) Müzdelife’ye gelmek için gusül almak, ister Mekkî, ister gayri Mekkî olunsun.

5) Arafat’ta Cebel-i rahmete yakın vakfe yapmak, yani Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in vakfe yapma yerine yakın bir yerde vakfe yapmak. Bunun tanımı inşaallah Arafat’ın beyanında gelecektir.

6) Arafat’ta imamla birlikte öğle ve ikindi namazlarını cem ederek kılmak. Bu namazları cem ederek kılmanın birtakım şartları vardır. İnşaallah bunlar da Arafat bahsinde gelecektir.

8) Arafat’ta imamın arka tarafında vakfe yapmak. Günümüzde bu zordur.

9) Müzdelife’de bayram günü sabah vaktinde meşaril haramda vakfe yapmak. Bütün Müzdelife vakfe mahalli olup bununla vücûbu vukuf edâ olsa da, fakat bu yerde vakfe yapılması müstehabtır.

10) Sabah namazını on Zilhicce günü meşaril harama giderek kılmak. Burası Müzdelife’de meşhur bir yerdir.

11) Müzdelife’de sabah namazını ilk vaktinde, (yani karanlıkta) kılmak.

12) Mina’ya ulaşasıya on Zilhicce günü güneş doğduktan sonra Akabe cemresi yapmak. Fecrin doğmasından sonra, güneş doğmadan önce de câizdir. Fakat mazaretsiz müstehabın terki güzel bir şey değildir, daha pek çok müstehablar vardır. İnşaallah bunlar meselelerin tahtında yerlerinde gelecektir.


MÜSTEHABIN HÜKMÜ

Müstehabın hükmü şudur ki; onu işleyen çok fazla sevap kazanmaktadır, fakat (onun derecesi) müekkede sünnetten azdır. Onu terk etmeyle sevap elde edilemeyecektir, fakat kerahat, işâat[1] vs. de lazım gelmeyecektir. Sünnet-i müekkede ise bunun hilafınadır ki, onu terk etmekten dolayı kerahat ve işâat (çirkinlik) lazım gelmektedir, fakat bir fidye ödenmesi gerekmemektedir.

مَوَاقِيتُ الْحَجِّ


DETAYLI HACCIN SÜNNETLERI

İhramın sünnetleri nelerdir?

Müslümanların uyması gereken ihram sünnetleri:

a) İhrama girmeden önce gerekiyorsa tıraş olmak, kol­tuk altı ve kasık kıllarını temizlemek, tırnakları kesmek.

b) İhramdan önce temizlik maksadıyla gusletmek, su bulunmaz veya suyu kullanma imkanı olmazsa abdest al­mak. Gusletmek abdest almaktan daha faziletlidir. Abdest almak için su bulunamazsa, teyemmüm etmekle sünnet yerine gelmiş olmaz. Ancak bu durumda ihram namazı için teyemmüm edilir.

İhram için gusül temizlik maksadı ile yapıldığından, hayız ve nifas hallerinde bulunan kadınların, abdestli bu­lunanların ve ihrama girecek olan çocukların da gusletme­leri sünnettir. Hz. Peygamber (s.a.s.) “Nifas ve hayız halinde olan kadınlar mîkâta geldiklerinde guslederler, ihrama girerler ve Kâ’be’yi tavaf etmek dışında bütün hac menâsikini yerine getirirler” buyurmuştur.


İHRAMIN SÜNNETLERİ (Dataylı)

1) Hac aylarında ihrama girmek.                                                                                                     

2) Oradan geçilmesi kaydıyla kendi ülke Mikat’ından ihrama girmek.                                           

3) İhram için gusül veya abdest almak.                                                                                                     

4) Peştemal ve çadır kullanmak (erkekler için).                                                                                         

5) İki rekât nâfile namaz kılmak.                                                                                                               

6) telbiye(bir defaya ilave çünkü bir defa telbiye okumak vâcibtir) okumak.                                    

7) Telbiyeyi üç defa getirmek.                                                                                                            

8) Telbiyeyi yüksek sesle getirmek (kadınlar seslerini yükseltmezler).                                                    

9) İhrama niyet etmeden önce koku sürünmek.


İHRAMIN MÜSTEHABLARI

1) Kiri pası gidermek.                                                                                                                         

2) Tırnakları kesmek.                                                                                                                            

3) Koltuk altlarını temizlemek.                                                                                                                  

4) Etek tıraşı olmak.                                                                                                                             

5) İhram niyetiyle gusül almak.                                                                                                             

6) Yeni veya yıkanmış beyaz renkte peştemal ve çadır kullanmak.                                                   

7) Terlik giymek.                                                                                                                                         

8) Dille ihrama niyet etmek.                                                                                                                     

9) Niyeti namazdan sonra oturarak yapmak.                                                                                  

10) İhramı Mikat’tan önce bağlamak.


TAVAFIN SÜNNETLERİ

1. Tavafa Başlarken Hacer-i Esved veya Hizasına “Rükn-i Yemânî” Tarafından Gelmek ve Hacer-i Esved’in Hizasında Tavafa Başlamak


2. Tavafın Başlangıcında ve Her Şavtın Sonunda Hacer-i Evsedi istilam Etmek

Tavaf edecek kimse tavafa başlarken Hacer-i Esved hi­zasına gelince durmaksızın “bismillahî Allahü ekber” diye­rek Hacer-i Esved’i “istilam” eder. Bunu tavafın her şavtında tekrarlar.

Kalabalık değilse ve kimseye eziyet vermeyecekse Hacer-i Esved’i öper.[1] Hz. Ömer (r.a) Hacer-i Esved’i öpmüş ve; “çok iyi biliyorum ki sen faydası da zararı da olmayan bir taş parçasısın. Eğer Rasulüllah (s.a.s.)’in öptüğünü görmeseydin seni öpmezdim” demiştir. Kalabalık varsa Hacer-i Esved-i öpmez. Hacer-i Esved’i öpmek müstehap, insanları itip kakmak ve onlara eziyet vermek ise günahtır. Müstehap bir fiil îfa etmek için günah işlenmez.

Her şavtın başında, “Allah’ım! Sana iman ederek, Kitabını tasdik ederek, Sana verdiğim sözü yerine getirerek Peygamberin Muhammed (s.a.s.) in sünnetine uyarak Beytini tavaf ediyorum” der.

Tavafın her şavtında “Rükn-i Yemânî” de istilam edilir, ancak öpülmez. Konuyla ilgili olarak sahebeden Abdullah b. Ömer (r.a), “Resulullah (s.a.s.) tavafın her şavtında Rükn-i Yemani ile Hacer-i Esved’i istilam etmeden geçmezdi” demiştir.

Hacer-i Esved’i istilam, sünnet, Rüknü Yemânî’yi isti­lam ise müstehaptır. Diğer köşeler istilam edilmez.


3. Remel Yapmak

“Remel”, koşmaksızın çalımlı ve süratli bir şekilde yü­rümektir.

Sonunda sa’y yapılacak tavafların ilk üç şavtında erkek­lerin remel yapmaları sünnettir. “Metaf”ta izdiham varsa “remel” yapılmaz. Çünkü kalabalıkta remel yapmak müm­kün olmaz. Remel yapacağım diye insanlara eziyet vermek kesinlikle doğru değildir. Remel esnasında şu duanın okun­ması müstehaptır:

“Allah’ım! Haccımı mebrur, zenbimi mağfur, sa’yimi meş­kur eyle.”


4. Iztıba Yapmak

“Iztıba ”, omuzlara alınan “rida”nın bir ucunu sağ kol­tuk altından geçirip sol omuz üzerine atıp sağ omuzu ve sağ kolu açık bırakmak demektir.

Erkeklerin kendisinden sonra sa’y yapılacak tavaflarda ıztıba yapmaları sünnettir. Ardından sa’y yapılmayan tavaf­larda ıztıba yapılmaz.

Tavaf sona erince ıztıba da sona ereceğinden tavaf na­mazı kılınırken açıkta bırakılan omuz örtülür. Çünkü tavaf namazını omuz ve kol açık iken kılmak mekruhtur.

Peygamber efendimiz, ile ashabı Hudeybiye antlaşma­sının yapıldığı senede ifa edemedikleri umreyi ertesi sene kaza etmek üzere Mekke-i Mükerreme’ye girmelerinin arefesinde müşrikler, müslümanları kastederek “Sıtmanın bit­kin düşürdüğü bir topluluk yarın Mekke’ye gelecek” diye dedikoduya başlamışlardı. Peygamber efendimiz de, kendi­sinin ve ashabının bitkin düşmediklerini, aksine güçlü ol­duklarını onlara göstermek maksadıyla Kâ’be’yi tavaf eder­ken remel ve ıztıba yapmış, ashabının da böyle yapmalarını emretmiştir.

Abdullah b. Abbas (r.a), “Resulüllah (s.a.s.) ve asha­bı, C’irâne’de umre için ihrama girdiler. Kâ’be’yi tavaf eder­ken remel yaptılar ve ridalarını sağ koltuklarının altına alıp ucunu da sol omuzlarının üzerine atarak ıztıba yaptılar” demiştir.

Bu sünneti yerine getirmek için, erkekler, başkalarına eziyet vermeden ve kendileri de eziyet görmeden mümkün olduğu kadar Kâ’be’ye yaklaşarak tavaflarını yaparlar.

Kadınlar, mümkün olduğu kadar tenha yerden tavaf et­meye çalışmalıdırlar.


5. Müvâlât

Tavafın şavtlarını, ara vermeden peş peşe yapmak sün­nettir. Bir kimsenin tavaf esnasında abdesti bozulsa veya kendisinde guslü gerektiren bir hal vuku bulsa abdestini ta­zeler veya boy abdesti alır, tavafına kaldığı yerden devam edebilir. Ancak tavafı bütünüyle yeniden yapması daha fa­ziletlidir. Tavaf tamamlanmadan ezan okunursa, tavafa ara verip namazı kıldıktan sonra tavafa kaldığı yerden devam edebilir.

Cenaze namazı veya nafile bir namaz kılmak için tavafa ara vermek mekruhtur.

Malikî ve Hanbelî mezheplerine göre tavafın şavtlarını peş peşe yapmak vacip, Şâfiî mezhebine göre sünnettir. Tavafa ara veren kimsenin bu tavafı yeniden yapması gerekir. Bu itibarla tavafın şavtlarını ara vermeden yapmaya özen gösterilmelidir. 


6. Duâ Etmek

Tavaf esnasında istenilen dua yapılabileceği gibi Kur’an-ı Kerim de okunabilir. Ancak Peygamber efendi­mizin okumuş olduğu duaları okumak daha fazîletlidir. Buna göre;


Her şavtın başlangıcında; 

“Sübhannahi velhamdülillahi vela ilahe illallahü vallahü vekber, vela havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim. Allahümme imanen bike ve’tastigan bikitabike ve’fa’en biahdike vettibaen li-sünneti nebiyyike ve habibike Muhammed’in (sav).”

“Allah’ı noksan sıfatlardan tenzih ederim. Her türlü övgü Allah’a mahsustur. Allah’tan başka ilah yoktur. Allah en büyük­tür. Kuvvet ve kudret ancak yüce ve azametli Allah sayesinde vardır. Allah’ım! Sana iman ederek, Kitabını tasdik ederek, Sana verdiğim söze bağlı kalarak, Peygamberin Muhammed (s.a.s.)’ın sünnetine uyarak tavaf ediyorum”


Kâbe’nin kapısının önünde veya hizasında;

 “Allahümme inne hazel beyte beytüke ve’l harame haramüke ve’l emne emnüke ve haza makamü’l a’zi bike minennari”

“Allah’ım! Bu ev senin evindir, bu harem senin haremindir, güvenlik senin güvenliğindir, burası, cehennem ateşinden sana sığınların makamıdır”


Rükn-i Yemanî ile Hacer-i Esved arasında; 

“Rabbenâ âtinâ fid’dünyâ hasenetenve fil’âhireti haseneten ve gınâ azâbennâr.”

“Rabbimiz! Dünyada bize bir iyik ver, âhirette de bir iyilik ver ve bizi cehennem azabından koru” dualarının okunması müstehaptır.

Tavaf eden kimse, ibadet halinde bulunduğunun bilin­cinde olmalı, huşua aykırı davranışlardan kaçınmalıdır.


7. Tavaftan Sonra Zemzem İçmek

Zemzem içerken e’ûzü besmele çekilir ve “Allahümme inni es’elüke ılmen nefian ve rizgan vesian ve şifeen min külli dein vesegamin”

“Allah’ım! Senden yararlı ilim, bol rızık, her türlü dert ve hastalıktan şifa istiyorum” diye dua edilir.

Mümkün olursa zemzem ile abdest alınır, ancak zem­zem istincada ve necasetlerin temizlenmesinde kullanılmaz.

Peygamberimiz (s.a.s.), “Zemzem hangi maksatla içilirse o maksat içindir” buyurmuştur.[10]

8. Vücutta, Elbisede ve Metafta Necaset Bulunmaması

Tavaf eden kimsenin bedeninde, giysilerinde veya metafta pislik bulunmaması sünnet, diğer mezheplere göre şarttır.

Buna göre bir kimse elbise veya bedeninde necaset var­ken tavaf etse Hanefî mezhebine göre tavaf geçerli olur an­cak bu kimse mekruh işlemiş olur. Diğer mezheplere göre bu tavaf geçerli olmaz, yeniden yapılması gerekir.


TAVAFIN MÜSTEHABLARI

(1) Tavafa Hacerü’l Esved’in sağ tarafından şu şekilde başlamalı ki, tavaf yapan kimsenin bedeninin tamamı Hacerü’l Esved’in hizasından geçsin.

(2) Hacerü’l Esved’i üç defa öpmek ve üç defa onun üzerine secde yapmak.

İbn Ömer radıyallahu anh diyor ki: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Hacerü’l Esved’e yönelerek mübârek dudaklarını onun üzerine koydu. Uzun müddet ağladıktan sonra dönüp baktığında bir de ne görsün. Ömer radıyallahu anh de durmuş ağlıyor. Bunun üzerine Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdular: “Ey Ömer işte burası göz yaşı akıtılacak yerdir.

Ömer radıyallahu anh’den rivâyetle: Kendisi bir defasında Hacerü’l Esved’in yanına geldi. Onu öptü ve şöyle buyurdu: “Hiç şüphesiz ben biliyorum ki, sen bir taşşın, ne bir fayda, ne de bir zarar verebilirsin. Eğer ben Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’ı seni öperken görmeseydim, asla seni öpmezdim.

Hâfız rahmetullahi aleyh diyor ki: “Hakimin rivâyetinde şu ilave de vardır ki, Ömer radıyallahu anh böyle buyurunca Ali kerremallahu veche

Hayır, ey Emirü’l-Mü’minin, bu fayda ve zarar verir” dedi ve Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şu buyruğunu nakletti: “Ben Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’dan işittim ki, Hacerü’l Esved kıyâmet günü mahşer meydanına getirilerek ona konuşma gücü verilecek. Her kim îman ve tevhidle onu istilâm yaptıysa, onun hakkında şâhidlik edecektir.““

Ulemânın yazdığına göre; Ömer radıyallahu anh’in Hacerü’l Esved hakkında söylediği şeylerin maslahatı, yeni yeni İslâm’a giren kimseleri şek ve tereddütten uzak tutmaktı ki onlar Hacerü’l Esved’i istilamı puta tapınma kabilinden sanmasınlar. Yine Ömer’in “Eğer Rasûlullah seni öpmeseydi, ben de öpmezdim” buyruğundan çıkan kaide-i külliye şudur ki; dinî konularda asıl olan Şâri aleyhisselâm’e ittibadır, isterse yapılan işin illet ve hikmeti bizce malum olmasın.

Hulâsa şudur ki; herhangi bir müslümana eziyet vermeksizin mümkün olabilirse, mutlaka Hacerü’l Esved istilâm yapılmalıdır, çünkü Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem Hacerü’l Esved’i öpmüştür. Onun üzerine mübârek dudaklarını koymuştur.

Abdurrahman b. Avf radıyallahu anh diyor ki: Ben bir adamın şöyle söylediğini işittim: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Ömer’e hitaben: «Sen güçlü kuvvetli bir adamsın. Zayıflara eziyet verme (onun için Hacerü’l Esved’de halkla izdihama girme, yani halkın izdihamını dağıtmaya kalkma, yoksa zayıf ve güçsüz kimselere senden ezâ ulaşır.) Eğer boşluk bulursan Hacerü’l Esved’i istilâmda bulun, yoksa ona yönelerek tekbir ve tehlil getirmeyle iktifa edip geç» buyurmuştur.” dedi. Sonra adam: “Ben Ömer radıyallahu anh’in bir adama «İnsanlara fazla kuvvetinle eziyet verme» diye söylediğini de işittim.” dedi.

Fakat eğer yer boş olur, kalabalık ve yığılma olmazsa, o zaman istilâm yapılmalıdır. Yani ya öpülmeli veya elle dokunulmalıdır. Eğer dokunma imkânı bulunmaz, aksine kalabalık olursa, o zaman onun karşısında durularak tekbir getirilmeli ve Kelime-i Tevhid söylenmelidir.

Bir başka delil de şudur ki; Hacerü’l Esved’i istilâm sünnettir. Müslümanlara eziyet vermeden kaçınmak ise vâcibtir. Sünnetin edâsı için vâcibin terki ise şeran kat’i olarak câiz değildir. Onun için Müslümanlara eziyet vermeksizin, eğer istilâm mümkün olursa, yapılmalıdır. Yoksa istikballe yetinilmelidir.

(3) Tavaf yaparken mesnun olan duaları okumak. (İnşaallah bu konuda selef-i sâlihinden rivâyet edilen dualar ileride ayrıca gelecektir).

(4) İzdiham ve birine eziyet vermeme kaydıyla erkekler için Beytullah’a yakın olarak tavaf etmek.

(5) Kadınlar için gece vakti tavaf yapmak.

(6) Tavafa Beytullah’ın süpürgeliğini de şâmil etmek.

(7) Tavaf yarıda bırakılır veya mekruh yolu yapılırsa, sil baştan tavaf yapmak.

(8) Tavaf esnasında mübah olan konuşmaları terk etmek.

(9) Tavaf esnasında huşuya zarar veren şeyi yapmamak.

(10) Tavaf esnasında dua ve zikirleri sessizce okumak.

(11) Rükn-ü Yemâni’yi istilâmda bulunmak.

(12) Kalbi meşgul eden şeylerden gözü çevirmek.


TAVAFIN MÜBAHLARI

Tavaf esnasında aşağıdaki şeyler mübahtır:

         Selâm vermek.

         Hapşırana اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ demek.

         Şer’î meseleleri söylemek ve sormak.

         Bir zarurete binaen konuşmak.

         Bir şeyler içmek.

         Duaları terk etmek.

         Güzel mânâlar içeren şiir okumak veya dinlemek.

         Temiz ayakkabı vs. giyerek tavaf yapmak.

         Bir özre binaen binek üzerinde tavaf yapmak.

         İçinden Kur’ân okumak.


ARAFAT VAKFESİNİN SÜNNETLERİ NELERDİR?

1) Arefe günü sabahı güneş doğduktan sonra Mina’dan Arafat’a hareket etmek.                                                                                                                       

2) Zeval vaktinden önce Arafat bölgesinde bulunmak.                                                                             

3) Mümkünse vakfe için gusletmek.                                                                                                 

4) Öğle namazı öncesinde Nemîre Mescidi’nde hutbe okunması.                                                     

5) Oruçlu olmamak.                                                                                                                         

6) Vakfe esnasında abdestli ve kıbleye yönelik bulunmak.                                                              

7) Mümkün olduğu kadar vakfeyi “Cebelü’r-Rahme” denilen tepenin yakınında yapmak.              

8) Öğle vakti olunca öğle ve ikindi namazlarını birleştirerek kılmak (cem‘-i takdîm). Peygamberimiz (s.a.s.) Arafat’ta öğle namazı ile ikindi namazını öğle vaktinde birleştirerek kılmıştır.(Nesâî, Menâsik, 201. V, 254.) 

Ebû Hanîfe’ye göre öğle ile ikindi namazının cem‘- i takdîm ile kılınabilmesi için; Arefe günü hac için ihramlı olarak Arafat’ta bulunmak ve namazı Mescid-i Nemîre’de “cemâat-i kübrâ” ile kılmak gerekir. Aksi halde her namaz kendi vaktinde kılınır.                                                            

Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed ile Şâfiî, Hanbelî ve Mâlikî mezheplerine göre, Arefe günü hac için ihramlı olanların, öğle ile ikindi namazlarını; ister Nemîre Mescidi’nde ister çadırlarda, ister cemaatle, ister münferit olsun herkesin cem‘-i takdîm ile kılması sünnettir.(Kâsânî, II, 152-153. Şirbînî, II, 260. İbn Kudâme, V,12-13. İbn Rüşd, I, )


Müzdelife vakfesinin  sünnetleri şu şekildedir.

1) Arefe gününü bayram gününe bağlayan geceyi burada geçirmek                                                               

2) Vakfeyi Kuzeh dağı üzerindeki Meş‘ar-i Harâm civarında yapmak                                                     

3) Sabah namazını erkence kılmak                                                                                                              

4) Sabah namazından sonra telbiye, tekbir, tehlîl, zikir, dua ve istiğfar ile vakfeyi ortalık aydınlanıncaya kadar sürdürmek                                                                                                                        

5) Ortalık iyice aydınlandıktan sonra güneş doğmadan Mina’ya hareket etmek                                                                                                         

Sünnetlerin terk edilmesi ile bir ceza gerekmez, ancak sünneti terk eden kimse sünnet sevabından mahrum kalmış olur.


Şeytana atılacak taşlar Müzdelife’den toplanmalıdır.

         Müzdelife’den hurma çekirdeği, nohut veya barbunya büyüklüğünde remy yapmak için 70 taşın toplanması müstehabdır. Başka yerlerden ve yoldan toplanması da câizdir. Fakat Cemrelerin, (yani taşlama yapılan yerlerin) yanından alınmamalıdır. Nitekim hadîs-i şerifte geldiğine göre kimin haccı kabul olursa, onun attığı taşlar kaldırılmaktadır. Kimin haccı kabul olmuyorsa, onun attığı taşlar orada kalmaktadır. Lihâza orada bulunan taşlar (merduttur). Onlar alınmamalıdır. Eğer biri onlardan alarak atarsa, bu da câizdir, fakat tenzîhen mekruhtur.


Şeytan Taşlamanın Sünnetleri

1. Tertibe uymak.

Önce küçük, sonra orta, daha sonra büyük cemreye taş atılır.

Tertibe uymak Şâfiî, Malikî ve Hanbelî mezheplerine göre ise vaciptir. Bu mezheplere göre tertibe uymayanların taşlarını yeniden atmaları gerekir. Atmadıkları takdirde dem gerekir.

2. Aka’be cemresine atılacak taşları Müzdelife’de toplamak.

Diğer cemrelere atılacak taşlar, cemarat dışında her hangi bir yerden toplanabilir.

3. Mina’ya varır varmaz ilk iş olarak cemreyi taşlamak.

4. Aka’be cemresine ilk taşı atmakla birlikte telbiyeye son vermek

5. Taşları atarken “Bismillahi Allahü Ekber. Rağmen lişşeydani ve hızbihi” duasını okumak

6. Yedi taşı peş peşe atmak

7. Küçük ve orta cemreleri taşladıktan sonra uygun bir yerde kıbleye yönelerek dua etmek.

Büyük cemreyi taşladıktan sonra, beklenilmez, dua yü­rürken yapılır.

8. Atılan taşların nohut tanesi büyüklüğünde olması.

9. Atılacak taşların temiz olması.

10. Taşları sağ elin işaret ve baş parmaklarının ucuyla tutup atmak.

11. Taşlama yaparken sağ eli, başın hizasını geçmeye­cek kadar kaldırmak.

12. Bayramın birinci günü Aka’be cemresine kuşluk vaktinde atmak;

Diğer günlerde cemreleri zeval vaktinden sonra taşla­mak gerekir. Öncesinde yapılan taşlama geçerli olmaz.


SAY’İN SÜNNETLERİ    

Say’in sünnetleri başlıca şunlardır:

1) Hacerü’l Esved istilâm yapıldıktan sonra say için mescidden çıkmak.

2) Tavafın hemen arkasında say yapmak.

3) Safa Merve tepelerine çıkmak.

4) Safa Merve tepelerine çıkarak kıbleye yönelmek.

5) Say’in şavtlarını peş peşine yapmak.

6) Cenâbet ve hayızdan taharetle say yapmak.

7) Say’i, taharet hâlinde, abdestli olarak, elbise, beden ve tavaf yerinde necaset bulunmayan mutedbihi bir tavafın arkasından yapmak.

8) Mileyn Ahzareyn arasında koşarak hızlıca yürümek.

9) Avret yerleri örtülü olmak, avret yerlerinin örtülü olması her hâlukârda farz olsa da, burada buna daha fazla ihtimam gösterilmelidir.


SAY’İN MÜSTEHABLARI   

Say’in müstehabları başlıca şunlardır:

1) Niyet etmek.

2) Safa ve Merve’de uzun müddet beklemek.

3) Huşu ve huzuyla zikir ve duaları üçer defa yapmak.

4) Say’in şavtlarında eğer şer’î bir mazeret bulunmadan ziyâde mesafe olursa veya bir şavtta biraz vakfe olursa, o zaman yeni baştan say yapmak. Fakat say’in sil baştan yapılması çoğu şavtlar yapılmış olmaması durumunda müstehabdır.

5) Say tamamlandıktan sonra mescide girilerek iki rekât nâfile kılmak.

         Merve’de bu nâfilelerin kılınması mekruhtur.

         Eğer say yapılırken farz namaza durulursa veya cenaze namazı başlarsa, bu durumda say bırakılarak namaza iştirak edilmeli, sonradan geriye kalan şavtlar tamamlanmalıdır.

Bunun gibi eğer şer’î bir mazeret meydana gelirse, o zaman da geriye kalan şavtlar sonra tamamlanabilir.


SAY’İN MÜBAHLARI

Meşgul edici ve huşuya münafi olmayan şeyleri konuşmak ve say’in şavtları arasında mucibi fasıl olmayacak tarzda yeme içme mübahtır.


SAY’İN MEKRUHLARI

1) Huzuru kalp kalmayacak, dua vs. okuyamayacak ve say’in şavtlarını musalsal yapamayacak tarzda alışveriş yapmak ve konuşmak mekruhtur.

2) Safa Merve tepelerine çıkmamak.

3) Mazeretsiz say’i tavaftan muahhar yapmak veya Eyyam-ı nahr’dan muahhar yapmak.

4) Avret yerlerini açmak.

5) Mileyn arasında hızlanarak koşmamak.

6) Say’in şavtları arasında fazla mesafe yapmak.


[1]
        İşâat: Yayıp herkese duyurma, şâyi etme. Haber yaymalar, haber duyurmalar.