KASIM BINTI MUHAMMED (r.a)


Hz. Kasım, Resûl-i Ekrem (asm)’in nübüvvetinden kısa bir süre önce Mekke’de dünyaya geldi. Annesi Hz. Hatice’dir.

Kasım’ın doğumuyla ilgili başka rivayetler de bulunmakla birlikte İbn İshak, genel bir ifadeyle Hz. Peygamber (asm)’in Hatice’den doğan bütün çocuklarının nübüvvetten önce dünyaya geldiğini belirtmektedir. (İbn İshak, es-Sîre, s. 61, 229)

Resûlullah ilk çocuğu Kasım olduğu için Ebü’l-Kasım künyesiyle anılmıştır. Kasım’ın ebesi Ümmü Râfi‘ Selmâ olup akika için iki kurban kesilmiştir.

Onun ne kadar yaşadığı ve ne zaman öldüğü konusunda da ihtilâf vardır. Yedi gün veya yedi ay yaşadığı, süt emme yaşını tamamladığı, hatta temyiz yaşında yahut hayvana binecek yaşta öldüğü ileri sürülmüştür.

Resûl-i Ekrem (asm)’in çocuklarının vefatıyla ilgili olarak yine genel bir ifade kullanan İbn İshak kızlarının peygamberlik dönemine ulaştığını, erkek çocuklarının ise nübüvvetten önce, öldüğünü kaydeder.

Kasım’ın nübüvvetten sonra vefat ettiğini kabul edenlerin en önemli dayanağı, onun ölümünün Kevser suresinin nüzûl sebepleri arasında zikredilmesidir.

Buna göre Kasım öldüğünde müşriklerden biri Resûlullah’ın soyunun kesildiğini iddia etmiş, bunun üzerine Kevser sûresi nâzil olmuştur.

Bir rivayette, Kasım’ın süt emme çağını tamamlamasına az bir süre kala ölmesi üzerine annesi Hz. Hatice’nin bu süreyi doldurmadan ölmesi sebebiyle üzüntüsünü dile getirdiği, Resûl-i Ekrem (asm)’in de onun bu müddeti cennette tamamlayacağını söylediği belirtilmektedir:

Emzirdiği yavrusu vefat eden acılı anne Hz. Hatice validemiz, Peygamber Efendimiz aleyhissalatü vesselama gelerek, “Ya Rasûlallâh! (Göğsüm) Kâsım’ın sütüyle dolup taşıyor. Keşke süt emme süresini tamamlayana kadar olsun yaşasaydı.” demişti. Peygamber Efendimiz (asm): “O süt devresini cennette tamamlayacaktır.” buyurunca: “Keşke bunu (kesin bir bilgiyle) bilseydim ya Rasûlallah! O zaman onun acısına sabretmem kolaylaşırdı.” deyiverdi.(1)

Sevgili Peygamberimiz (asm), “İstersen Allah’a dua edeyim de sana onun sesini işittireyim.” buyurdu. Ancak Hz. Hatice (r.anha) annemiz: “Hayır, yâ Rasûlallâh! Ben Allâh ve Rasûlü’nü tasdîk ediyorum.” diyerek buna gerek görmedi. (İbn Mace, Cenaiz 27)

Bu rivayet, Peygamber Efendimiz (asm)’e peygamberlik görevi verildikten son­ra Kasım’ın vefat ettiğini gösterir.

Kasım’ın cennette sütünü tamamlaması ile ilgili cümle, Peygamber Efendimiz (asm)’in çocuğunun yüceliğini açıklamak içindir.

Hz. Hatice validemizin Kasım’ın’ın sesini işitmesi için Peygamber Efendimiz (asm)’in teklifine verdiği karşılık, Onun yüksek ze­kâ ve üstün imanını yansıtmaktadır. Nitekim, Hz. Hatice kabir hayatıyla ilgili bu olayı bizzat işitmek yerine, gayba iman sevabını almayı tercih etmiştir. (bk. Sindi, ilgili hadisin şerhi)

Dipnot:

1) Hz. Hetice’nin bu talebi, İbrahim aleyhisselâmın isteğine benziyordu. Hz. İbrahim (a.s), Yüce Allah’a ölüleri nasıl dirilttiğini görmek için niyazda bulunmuştu:

“Hani İbrahim: ‘Rabbim bana ölüleri nasıl dirilttiğini göster.’ demişti. (Rabbi ona): ‘Yoksa inanmadın mı?’ deyince ise, ‘Hayır (inandım), Fakat kalbimin tatmin olması için (bunu istiyorum) demişti…” (Bakara, 2/260)