Akabe Mescidi – Biat Mescidi



Akabe Mina’da bulunan Cemre-i Kübra (büyük şeytan)dan Mekke-i Mükerreme istikametine doğru az ilerde sağ tarafta bir mescit bulunmaktadır. Bu mescide Akabe Mescidi veya Biat Mescidi denmektedir. Bu mescidin bulunduğu yerde tarihin akışını değiştiren biat olayı yaşanmıştır. Bu büyük olayın anısına yapılan bu mescid, tarih boyunca birçok defa yenilenmiştir. Bizim için önemli olan, bu mescidin bulunduğu yerin hatırasıdır. Burası, hac mevsiminde Medine’den gelen sahabilerin Resûlullah (s.a.s.) ile buluşarak ona biat ettikleri yerdir.

Birinci Akabe Biatı’na katılan sahabiler ve İslamiyet’in Medine’de yayılması…

AKABE BİATI NE ZAMAN VE KİMLER ARASINDA YAPILDI?

Nübüvvetin on birinci yılına (620) rastlayan Bir gece vakti Kâbe’yi ziyârete gelmiş bulunan altı kişilik Medîneli bir topluluk, Akabe mevkiinde Resûlullâh’a rastladılar. O’nun cihanları ay­dınlatan nûruna bakarak:

“Bu ne güzel bir insan!” diye aralarında söyleştiler. Gönüllerine o an, târif edemeyecekleri bir haz veren ve içlerindeki muhabbet filizlerini yeşerten rahmet damlaları akmaya başladı. O sırada yanlarına yaklaşan Hazret-i Peygamber de, nübüvvet vazîfesi mûcibince herkesi olduğu gibi onları da İslâm’a dâvet için seslendi:

–Biraz otursanız da sohbet etsek! dedi.

Medîneli altı kişilik bu tâlihli grup, böylesine hayran kaldıkları bir zât ile konuşabil­meyi canlarına minnet bildiler. Hemen Peygamber Efendimiz’in etrâfına, ışığın çevresindeki per­vâneler misâli toplanıverdiler. Medine’nin ilk Müslümanları oldular bazi Rivayatlarda isimleri sunlardi.
1) Es ad ibn zurare
2) Avf ibni haris
3) Rafi ibn malik
4) Kutbe ibn amir
5) Ukbe ibn amir
6) Cabir bin Abdullah
Allâh Resûlü, onlara Kur’ân-ı Kerîm’den âyetler oku­yarak İslâm’ı teblîğ etti. İki cihân saâdetini istiyorlarsa, bu îman dâvetine icâbet etmeleri gerektiğini söyledi.

Medîneliler, yakında bir Peygamber geleceğini atalarından işitmişler, ayrıca komşuları olan Yahûdîlerden de sık sık duymuşlardı. Peygamber Efendimiz’in dâvetini işitince birbirlerine:

–Arkadaşlar! Vallâhi bu, Yahûdîlerin geleceğinden bahisle bizi tehdid ettikleri Peygamberdir! Sakın, Yahûdîler O’na îmân etmekte bizi geçmesinler.” dediler.


MEDİNELİ İLK MÜSLÜMANLAR

Resûl-i Ekrem’in, ilk gördükleri andan beri hayrân oldukları nûrânî çehresine bir daha baktılar ve anlattıklarının hakîkat olduğunu idrâk ederek ilâhî dâvete şevkle “evet” dediler. Hep birlikte kelime-i şehâ­det getirdiler:

أَشْهَدُ أَنْ لاَ اِلهَ اِلاَّ اللهَ وَ أَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ


AKABE BİATI NEDİR?

Peygamber Efendimiz onlara, Müslümanlarla Medîne’ye geldikleri takdirde kendilerine yardımcı olup olamayacaklarını sordu.

Medîne’nin bu ilk Müslümanları ise, Evs ve Hazrec kabîleleri arasında pek şiddetli savaşlar olduğunu, aralarındaki düşmanlığın had safhaya vardığını, bu sene gelecek olurlarsa, kendilerine tam mânâsıyla yardım edemeyeceklerini söyleyerek bir yıl mühlet istediler. Medînelileri İslâm’a dâvet etme sözü vererek gelecek sene hac mevsiminde tekrar gelmeyi vaad ettiler.

MEDİNE’DE İSLAMIN YAYILMASI

Bu küçük îman kâfilesi, memleketlerine bambaşka bir neş’e ve huzur içinde döndü. Cehâlet kirlerinden arınmış, üzerlerindeki kasvetin ağırlığı dağılmış ve bir kuş gibi hafiflemişlerdi. Medîne’ye vardıkları zaman, Hazret-i Peygamber’i anlatmaya ve insanları İslâm’a dâvet etmeye başladılar. Medîne’de, içinde Hazret-i Peygamber’in bahsedilmediği tek bir ev bile kalmadı.(İbn-i Hişâm, II, 38; İbn-i Sa’d, I, 219; Heysemî, VI, 40.)

“Birinci Akabe Bey’ati” ( Nübüvvetin on ikinci senesi (621) Zilhicce ayında)

Altı kişiyle Mekke’ye gelip Akabe’de îman nûru ile şereflenen Medîneliler, bir sonraki yıl on iki kişi olarak geldiler. Buluşma yerleri yine Akabe oldu.

Allâh Resûlü, yeni gelenleri de tevhîde dâvet etti. Arkadaşlarından İslâm’ın yüceliğini ve güzelliğini işitip Peygamber Efendimiz’in medh ü senâsını dinleyen diğer altı kişi de îmân ettiler.

Akabe görüşmesinden farklı olarak, bu seferki buluşmada Hazret-i Peygamber’e bey’at edildi. Medîneliler, Allâh Resûlü’nün elini tutmak sûretiyle ilk bey’atlerini yapıp söz verdiler. Bu bey’at sebebiyle ikinci Akabe görüşmesine “Birinci Akabe Bey’ati” denilmiştir.

Bu bey’atte Medîneliler, Allâh Resûlü’ne şunları taahhüd ettiler:

1- Allâh’a hiçbir şekilde şirk koşmamak.

2- Hırsızlık yapmamak.

3- Zinâya (fuhşa) yaklaşmamak.

4- Kız çocuklarını diri diri gömmemek.

5- Kimseye iftirâ etmemek.

6- Allâh’a ve Peygamberi’ne itaatten ayrılmamak. (Buhârî, Menâkıbu’l-Ensâr, 43)

Medînelilerin bu ilk taahhüdü, İslâm târihi için bir dönüm noktası oldu. Bununla Hicaz ve bütün Arabistan’da hüküm sürmekte olan şirk, zulüm ve kötü âdetlerin ortadan kaldırılması husûsunda ahit verilmiş oluyordu.

Hz. Peygamber Yesrib halkına İslâm’ı ve Kur’an’ı öğretmesi, orayı İslâm’ın merkezi olmaya elverişli hale getirmesi için Mus‘ab b. Umeyr’i Yesrib’e gönderdi. Bir yıl boyunca Mus‘ab’ın gösterdiği faaliyet, Yesrib’in iki büyük reisi Sa‘d b. Muâz ile Üseyd b. Hudayr’ın müslüman olmaları ve çevrede İslâmiyet’in büyük kabul görmesi gibi birçok faydalar sağladı.